İşletmenizi Elektrik Piyasalarındaki Fiyat Artışlarından Nasıl Korursunuz?

Son dönemde maliyetlerin artması sebebi ile sürekli olarak elektrik tedarik şirketlerinden duyduğumuz sözleşmelerin iptali veya fiyatın revize edilmesi konusunu basit bir dilde takipçilerimize açıklamak istiyoruz. Elektrik piyasasında fiyatlar, başta arz-talep dengesi olmak üzere; gün öncesi piyasasında ve gün içi piyasasında pek çok farklı değişkenden etkilenebilmektedir. Bu faktörlerin başında brent petrol ve doğalgaz fiyatları, dolar kuru, hidro-elektrik santrallerinin elektrik üretimini etkileyen su miktarı, yenilenebilir enerji kaynaklarından yapılan üretim miktarı, dengesizlik maliyetinin yönetilmesi ve daha bazı alt değişkenler olarak karşımıza çıkmaktadır. 2021 yılının şubat ayında, 2016 Aralık fiyatlardaki aşırı yükseliş sebebi ile elektrik piyasasındaki tüketicileri korumak adına, EPDK tarafından tavan fiyat uygulaması getirilmiştir. Buna göre her ay Piyasa Takas Fiyatının, en yüksek ne kadar olacağı açıklanır ve borsadaki fiyatlar, bu rakamı geçemez. Maliyetlerin artışta olduğu dönemde borsadaki fiyatlara baktığınızda birçok saatte aynı rakamı görmeniz, bu tavan fiyat uygulaması sebebiyledir. AFA Enerji Danışmanlık olarak sitemizde her ay tavan fiyatlarını takipçilerimiz ile paylaşıyoruz.

Elektrik üretimi konusunda, barajlardaki su seviyesinin durumu ile sıcaklık değişimi gibi “çevresel etmenler” etkili olabildiği gibi piyasadaki fiyatları önemli derecede etkileyen dolar kurunun durumu da en önemli ekonomik etkenler arasındadır. Dolar kurunun artması, tüm hidrokarbon temelli enerji kaynaklarının fiyatını yukarı yönlü değiştirdiği için brent petrol, doğal gaz, YEKDEM ödemeleri2 , elektrik üretim santral arızaları veya bakımı gibi elektrik maliyetlerini etkilemektedir.

Elektrik tedarik firmaları yukarıda bahsettiğimiz unsurları gerekçe göstererek, mevcut sözleşmeniz ile anlaştığınız fiyatı değiştirme veya sözleşmenizi feshetme talebi ile size bildirimde bulunabilir. Peki böyle bir durumu yaşamamak için elektrik tedarik talebi toplarken; kurum ya da kuruluşlar, risklerini nasıl düşürebilir?

Maliyetlerinizi düşürmek için serbest piyasadan elektrik tedarik ederken; tıpkı fiyat faktörü gibi teklif istediğiniz lisans sahibi şirketlerin operasyon kabiliyetini, sözleşme sadakatini ve satış sonrası süreçlerde ulaşılabilirlik gibi unsurları da değerlendireniz gerekir. Dolayısı ile marka bilinirliğine aldanmadan, piyasadan ilgili tedarikçiler ile ilgili araştırma yapmak; en doğru davranış olacaktır. Sürekli olarak teklif fiyatını sözleşme dönemi içinde değiştirmeyi alışkanlık haline getiren, aldığı hatalı ticari kararların maliyetini müşterilerine yansıtmaya çalışan, iş ahlakı konusunda sektörün seviyesini düşüren şirketlerden teklif almamanız, proaktif bir davranış olur.

Elektrik sözleşmelerindeki fiyat revizeleri riski nasıl düşürülebilir?

Öncelikle sözleşmenizi dikkatlice okumalısınız. Eğer sözleşmenizde anlaşılması zor ifadeler varsa; bu konuda profesyonel destek almanız, ileride sorun yaşamanıza engel olur. Şirket avukatlarınız işinde iyi olsa bile sözleşmeler; fiyat ile ilgili maddeler, teknik terimler ve gizli maliyetler içereceği için avukatlarınızın bu gibi durumları tespit etmesi oldukça güç olabilir. Birçok elektrik tedarik sözleşmesi, tedarikçinin müşterisine üstünlük kurduğu asimetrik maddelerden oluşmaktadır. Öncelikle tedarik döneminde eşit şartları oluşturmaya çalışmak gerekir. Büyük şirketlerin kendi elektrik satış sözleşmesini tedarikçilere imzalatması da seçenekler arasındadır. Ancak bu sözleşmelerin toplama metinlerden oluşturulması ve sektörel gerçekler ile bağdaşmaması durumunda da pek çok tedarikçi size fiyat vermek istemeyecektir. Yine profesyonel bir destek ile mağduriyet oluşturacak unsurları size özel hazırlanan şartnamede (sözleşmede) yazılabilir. Bir işletmeye özel olarak hazırlanan şartnamenin, başka bir şirket için uygun olmayacağını hatırlatmak isteriz.

Sözleşmenizde tek taraflı fesih hakkı olmadığından emin olmalısınız!

Tedarikçinizin herhangi bir gerekçe belirtmeden sözleşmeyi fesih hakkı bulunuyorsa, üzerinde mutabık kaldığınız fiyat güvenli değildir. Bir elektrik sözleşmesinde tek taraflı ve makul olmayacak şekilde gerekçeler ile sözleşme fesih hakkı neden yazılı hiç düşündünüz mü? Eğer tedarikçiniz önceden bildirmek koşulu ile sözleşmeyi tek taraflı feshedebiliyorsa; bu hakkın size de tanınmış olması gerekmez mi? Eğer sözleşmeniz sabit fiyat üzerinden ise bu tarz sözleşmelerde hiçbir koşulda tedarik süreci içinde sözleşme tek veya çift taraflı olarak feshedilemez. Sabit fiyatlı sözleşmelerde de hiçbir koşulda fiyatın revizesine ilişkin maddeler yer almamalıdır. PTF* + YEKDEM** teklif tiplerinde ise sözleşmeler önceden bildirmek koşulu ile feshedilebilir. Bu anlaşma tipinde neredeyse tüm risk, elektrik abonesi olan işletmede olduğu için süre konusunda bir taahhüt vermek, lehinize olmaz. PTF + YEKDEM anlaşma çeşitlerinde fiyatın aşırı yükselmesi durumunda sözleşmenizi feshederek, ulusal tarifeye dönebilmeniz, sizi fiyat risklerinden korur.3

Sözel olarak uygulanmayacağı söylenen maddeleri sözleşmenizden kaldırtmalısınız!

Bazı elektrik şirketleri, sözleşmelerde yer alan ve sizi mağdur edebilecek bazı maddeler için “Bunu zaten uygulamıyoruz.” gibi söylemlerle değişiklik yapmaktan kaçınabilir. AFA Enerji Danışmanlık olarak tavsiyemiz, zaten uygulanmayacak olan bu gibi maddelerin sözleşmeden kaldırılması yönünde olacaktır. Özellikle teminat, bu konuda çok fazla kullanılır. Örneğin sözleşmenizde “Müşteri, en yüksek faturanın iki katı kadar teminat verecektir.” yazmasına rağmen; tedarikçiniz sizden bir fatura bedeli kadar teminat istemiş olabilir. Böyle bir durum gerçekleşmişse sözleşmenizi de buna uygun hale getirmelisiniz. Bu tarz sözleşmelerde çoğunlukla talep edilen teminatın, tedarikçiye verilmesi durumunda tek taraflı ve tazminatsız olarak sözleşmenin feshedilmesine olanak sağlayan maddeler bulunur. Tedarikçiniz, bu maddeyi kullanarak sözleşmenizi feshedebilir.

Elektrik tedarik sözleşmelerindeki mücbir sebep maddesi nasıl olmalıdır?

Lisans sahibi elektrik tedarik şirketlerinin sözleşmelerinde mücbir sebep maddeleri çok çeşitli içeriklerden oluşabilir. Oysaki EPDK Lisans Yönetmeliği’nde mücbir sebep tanımı yapmıştır. “Lisans Yönetmeliği – Yükümlülüklerin Ertelenmesi, Askıya Alınması ve Kaldırılması isimli 35. maddeye atıfta bulunarak; hangi hallerin mücbir sebep olacağının net olarak belirlenmesi, makul olup AFA Enerji Danışmanlık olarak bizim de önerimizdir.

Elektrik piyasasındaki gelişmelerin “mücbir sebep” sayılabilmesi için olaydan etkilenen lisans sahibi elektrik tedarik şirketinin, gerekli özen ve dikkati gösterip tüm önlemleri almış olmasına karşın; olayın önlenemeyecek, kaçınılamayacak ve öngörülemeyecek durumda olması ve bu durumundan etkilenen tarafın ilgili mevzuat kapsamındaki yükümlülükleri yerine getirmesini engellemesi gerekir.

“Derin olan kuyu değil, kısa olan iptir.”

(Konfüçyüs)

Dolar kuru ve PTF’nin öngörüsünü yapamayan, risklerini sabitlemeyen elektrik tedarik şirketlerinin bunları mücbir sebep olarak sayması, kazanç sağladığı ticareti gereklerine göre yapamıyor olduğunu gösterir. Eğer bir elektrik tedarik sözleşmesinde PTF fiyatındaki aşırı yükselişi için barajlardaki su durumunun azalmasını, dolar kurunun aşırı yükselmesi gibi maddeler yazıyorsa; bu şirketin, en kısa sürede fiyatı kendi çıkarlarına göre değiştirmek isteyeceğinden emin olabilirsiniz. Unutulmamalıdır ki dünyada herhangi bir ürün ya da hizmetin kalitesi bozulmadan fiyatı düşmez. Sadece teklif edilen fiyata bakılarak karar vermek, bazı hileleri önceden kabul etmek anlamına gelir. Sürdürülebilir olmayan fiyatların sizi yarı yolda bırakacağından emin olabilirsiniz.

 

Maliyet unsurlarındaki aşırı yükselişi belirgin hale getirmek, riskinizi azaltır!

Elektrik sözleşmenizi okuduğunuzda, fiyatın nasıl belirleneceğine ilişkin hükümler bulunduğunu görebilirsiniz. Buradaki ifadeleri iki tarafında menfaatlerini koruyacak şekilde müzakere ederek düzenlemeniz gerekir. Elektrik satış birim fiyatının, maliyetini arttıracak unsurları netleştirmeniz, sizi korur. Örneğin sözleşmelerin neredeyse %90’ında dolar kurundaki aşırı yükselişler, fiyatın revize edilmesi için gerekçe olarak yer alır.

Peki dolar kurundaki aşırı yükselişi nasıl tespit edeceğiz? Örneğin 8,50 TL olan döviz kuru 8,53 TL olduğunda bu bir aşırı yükseliş midir? Bunun cevabını kim biliyor? Önce aşırı yükselişin sözleşmede bir tanımı yazılmalı veya dolar kurunun üst/alt sınırı sözleşmede belirtilmelidir. Örneğin imza tarihinde 8,50 TL olan dolar kuru 9,50 TL’yi geçerse bu bir aşırı yükseliş olarak kabul edilecek ve tedarikçi fiyat değişikliği yapabilecektir. Elbette fiyatın yüzdesel olarak en fazla ne kadar değişebileceği de netleştirilmelidir. Bu madde tedarikçinin size ne zaman fiyat değişikliği için gelebileceğini belirler. Dolar kurunun yükselişine karşın ne yapacağını belirledik. Peki dolar kuru düştüğünde durum ne olacak? Dolar artınca maliyeti artan tedarikçinin -pek mümkün görünmese de- dolar kurunun düşmesi halinde maliyeti azalmış olmaz mı? Dolayısı ile dolar kuru için üst sınır gibi alt sınırı da sözleşmeye yazmak gerekir.

Doğal gaz fiyatında meydana gelen artışlar ne zaman kabul edilebilir?

BOTAŞ elektrik santrallerinin kullandığı doğal gaz fiyatına zam yapabileceği gibi kullandıkları gazın miktarında da azaltma yapabilir. 2016 yılında yaşanan doğal gaz krizinde, meskenlerde ısınma ihtiyacının öncelikli olması sebebi ile elektrik santrallerin kullandığı doğal gaz miktarı azaltılmıştı. BOTAŞ tarafından resmi bir yazı ile tedarikçilere bu durum bildirilmişti. Tedarikçinizin iradesi dışında gelişen bu olay, serbest piyasadaki fiyatları ciddi şekilde değiştirecektir. Resmî belge ibraz etmek şartı ile böyle bir durumda daha önce belirlenmiş oran veya fiyat artışı makul olacaktır. Yine elektrik santrallerinin kullandığı doğal gaz fiyatına yapılan zamlar sözleşmede yazıyorsa, ne kadarlık bir zam olduğunda fiyatın revize edileceği sözleşmede yazılabilir. Örneğin “Tedarik dönemindeki santrallerin kullandığı doğal gaz fiyatının %15’in üzerinde artması halinde tedarikçi, belirlenen oranda fiyatı değiştirme hakkında sahiptir. Yine aynı şekilde fiyatın azalması durumunda sözleşmeye “Müşteri fiyatının revize edilerek aldığı indirim, belirlenen oranda düzenlenecektir.” yazılabilir.

PTF fiyatlarının aşırı yükselmesi nasıl anlaşılır?

Elektrik şirketlerinin en sevdiği madde ise fiyat revizesi taleplerine de gerekçe teşkil etmeleri gerekçesiyle Piyasa Takas Fiyatlarındaki (PTF) dalgalanmalardır. Piyasa İşletmecisi olan EPİAŞ’ın Şeffaflık Platformunda Piyasa Takas Fiyatı yayınlanmaktadır. Fiyatlar her gün, bir sonraki gün için 24 saatlik olarak yayınlanır. EPİAŞ Şeffaflık Platformundan4 da görülebileceği üzere; fiyatlar her saat için farklılaşmakta ve sürekli olarak yukarı veya aşağı yönde hareket edebilmektedir.

Peki her saat için farklı olan fiyatlardaki bu değişim, aşırı artış veya aşırı düşüş olarak değerlendirilebilir mi?

Eğer bunun tanımı sözleşmede yapılmazsa, bu madde tüketicinin aleyhine kullanılabilir. Öncelikle fiyat artışının ve düşüşünün baz alınacağı fiyatın belirlenmesi gerekir. Örneğin Piyasa Takas Fiyatlarının aşırı yükselmesinden kaynaklı olabilecek bir anlaşmazlık yaşanmaması için en yüksek aylık PTF ile en düşük PTF, sözleşmeye yazılabilir ve bu şekilde fiyatlardaki yükseliş ya da azalışlar tanım haline getirilmiş olur. Elbette genel olarak PTF borsada da bir seyri vardır. Mevsimsellik etkisi ile fiyatlar belirli dönemlerde görece düşük belirli dönemlerde ise görece yüksek çıkabilmektedir. Dolayısı ile tedarikçi adayından yıllık bir PTF öngörüsü talebi ile bu fiyatlardaki artışın tedarikçiye ne zaman sözleşme fiyatını değiştirme hakkı tanıyabileceği spesifik olarak yazılarak, sözleşmelerdeki “fiyatların aşırı yükselmesi” ifadesi muallaklıktan çıkarılıp; somut bir ifadeye dönüştürülebilir.

Eğer elektrik tedarik firması, bu hususlarda sözleşmede açıklama yapmaksızın fiyat artışına giderse, kurum-kuruluşlar da yasal yollardan hakkını arayabilir.

Barajlardaki su durumunun azalması, fiyat değişikliğine izin vermemelidir!

Hava sıcaklıklarına bağlı olarak değişebilen yağış miktarı, barajların su seviyesine etki etmektedir. Barajlardaki su durumu, hidroelektrik santrallerinin üretim kapasitesini olumlu ya da olumsuz etkileyebilir. Eğer su durumu maliyetlere etki ediyorsa; buna sözleşmede yer vermek, en doğrusudur. Niyeti gerçekten dürüst ticaret yapmak olan lisans sahibi bir elektrik şirketi, belli bir miktarın altına düşen su seviyesi için fiyat artışı yapmak istiyorsa; su durumu beklenen miktarın üzerine çıktığında da indirim oranını arttırmalıdır. Diğer türlü bu, tek taraflı bir maliyet unsuru sayılır.

Sonuç:

Sözleşme hukukumuz karşılıklı müzakere edilmiş sözleşme modeli üzerinde oturtulmuştur. Borçlar Kanunun birinci maddesine göre; karşılıklı olarak birbirine uygun irade beyanlarına “sözleşme” denilmektedir. Sözleşmenin kurulabilmesi için iradenin birbirine uygun hale gelmesi gerekir. Bunun yolu ise elektrik tedarik sözleşmesinin, müzakere edilip; tedarikçilerin elektrik aboneleri üzerinde kurduğu hakimiyeti azaltarak, eşit koşulları sağlamaktan geçer.

Tüm sözleşmeler değiştirilebilir. Aksini söyleyen elektrik tedarik şirketinin verdiği fiyat ne olursa olsun, değerlendirmeye alınmamasını tavsiye ediyoruz. Sözleşmede belirtilen hususları dengeli hale getirmediğiniz takdirde; anlaştığınız fiyatı koruyamazsınız.

AFA Enerji Danışmanlık olarak 2013 yılından beri temsil ettiğimiz müşterilerimiz için elektrik tedarik fiyat teklifleri topluyor ve sözleşmeler üzerinde müzakereler yapıyoruz. Çok büyük elektrik abonelerinin elektrik alımı için işletmelere özel satın alma şartnamesi hazırladığımız gibi yine işletmelere özel elektrik tedarik sözleşmeleri hazırlıyoruz. Bu hizmetlerimiz sayesinde müşterilerimiz de en doğru fiyatlar ile en güvenilir sözleşmeleri imzalıyor. Eğer AFA Enerji Danışmanlık hizmetlerini tecrübe etmediyseniz

, sunduğumuz faydalarımızı müşterilerimizden dinleyebilirsiniz.

Dipnotlar:

1 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu daha sonra 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile değiştirilmiştir. 4628 Sayılı kanun ise Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun haline getirilmiştir.
2 YEKDEM santrallerinden üretim yapan santrallere dolar kuru üzerinden ödeme garantisi verildiği için kurun artması YEKDEM maliyetinin artması ile sonuçlanmaktadır.
3 SKTT limitini aşan işletmelerin ulusal tarifeye dönmesi mümkün değildir. Ancak SKTT limitini geçmeyen elektrik aboneleri de bir engel olmaksızın SKTT (PTF+YEKDEM) anlaşması yapabilirler. Bu firmalar aktif enerji fiyatının ulusal tarifeyi aşabileceği durumlarda ulusal tarifeye geçerek daha fazla elektrik faturası ödemekten sakınabilirler. Tavsiyemiz SKTT limitini aşsanız da aşmasınız da sözleşmenizde herhangi bir cezaya maruz kalmadan fesih şartını lehinize olacak şekilde yer alması faydanıza olacaktır.
4 https://seffaflik.epias.com.tr/transparency/piyasalar/gop/ptf.xhtml

*PTF: Piyasa Takas Fiyatı: EPİAŞ bünyesinde, günlük 24 saat esasına göre oluşan elektrik fiyatlarının ilgili aya ait ortalaması alınarak oluşturulan fiyatı.
**YEKDEM: EPDK tarafından aylık tahminleri de yayınlanan, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması’nın piyasaya birim maliyet olarak yansıyan ilgili aydaki fiyatı.

Elektrik Sektöründe Yolunuzu Aydınlatıyoruz

Bağlantılar

İletişim

Adres

Kavakyeli Sitesi, Fetih Mah., Tahralı Sok., No:7, A Blok, Kat 4, D:10, 34704, Ataşehir, İstanbul